Nil Kahvesi...



Tale in the Desert'tan bahsedipte bundan bahsetmezsem gerçekten ayıp olur.Yaban ellerde Türklerin kurmuş olduğu "Nil Kahvesi" nin bende çok önemli bir yeri vardır.Tale 3 'te Murat Abiyle (Keko), Usia'yla, daha önceki Tale'da da kurulmuş olan loncayı yeniden kurmuştuk.

O zaman, ilk dikkatimi çeken loncanın isminin kulağa çok hoş gelmesiydi.Bir kere yaban ellerde, Mısır'da, Türkçe bir ismi vardı.Bu bile yeterdi aslında ama adıyla tam uyumlu bir loncaydı.

Geçimimizi sağladığımız, verimli, kutsal nehir Nil'in kıyısında kurulmuş bu lonca artık sadece Lonca olmaktan öteydi benim için...

Tale 4 'te yine yeniden kurduğumuz "Nil Kahvesi" biz Türk oyuncularla gelişip, büyüyor.Şu anda Keko abi, ( alıştım böyle hitap etmeye :) ) , Usia , Ben, Urizen, Massosoit, Khnemu, Haldy ve Keko abinin diğer karakteri juli ile 8 kişilik bir lonca..Ve oyunda hiç bir şeyden geri kalmıyoruz...


                                                  


Nil Kahvesi bu oyunda biz Türkler için bir efsanedir ve "Tale in the desert" oldukça olmaya devam edecektir.Oyunda zaman geçirip Mısır'ı bizimle birlikte keşfetmek isterseniz kapımız sonuna kadar açık...

*Oltasını Alır ve Kızıl Denizin Kıyısında Balık Avlamaya Gider*


Not: Dün itibariyle (28 Aralık 2008) ilk devemiz nihayet geldi ve bunu takla atıp dans ederek kutladık.Şarapçılık bulunmuş olsaydı şarap açıp , nargile de yakacaktık ama onlara biraz daha zaman var.:) Şimdi 2. devemizi bekliyoruz.Daha sonra gelsin deriler, dolayısıyla madenler ... :))

Yorumlar